· 

Kardeş olan Adidas ve Puma kurucularının ilginç hikayesi

Batı Almanya'nın Nürnberg şehrine yakın olan Herzogenaurach şehri bugün dünya spor endüstrisinin merkezlerinden birisi. Adidas ve Puma markalarının tarihleri işte burada başlıyor. Bu markalar, Adolf ve Rudolf Dassler kardeşlerinin kavgasıyla ortaya çıktı desek yeridir. 

Birinci Dünya Savaşı'ndan bir kaç yıl sonra spor tutkunu olan Adolf Dassler, kunduracı olan babasının yardımıyla annesinin mutfağında ilk spor ayakkabılarını ketenden, ardından ise deri atıklarından üretir (kendisi aslında fırıncıydı). Abisi Rudolf 1924'te dahil olur ve "Dassler Kardeşlerinin Ayakkabı Fabrikası" (Gebrüder Dassler Schuhfabrik) adında küçük bir fabrika kurarlar.

Kısa süre içerisinde koşu ve futbol ayakkabıları üreterek, 1928 yılında Amsterdam'da düzenlenen Olimpiyatlar da birçok atleti giydirerek Alman koşucu Lina Radke, Dassler kardeşlerinin koşu ayakkabıları ile altın madalyayı kazanır ve yeni rekora imza atar. 1928 yılında 8000 futbol ve koşu ayakkabıları üreten kardeşler, 1932 yılında Amerika'nın Los Angeles şehrinde yapılan Olimpiyatlar'la birlikte okyanusun diğer tarafında da tanınırlar.

Mayıs 1933'da Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi'ne üye olur kardeşler. Naziler ise sporu propaganda aleti olarak kullanır. Kardeşler de bundan fazlasıyla yararlanır ve Nazilerle işbirliği yaparlar.

1936 yılında Olimpiyatlar Berlin'de yapıldığında efsane zenci koşucu Jesse Owens (aşağıda), Dassler kardeşlerinin koşu ayakkabılarıyla 4 altın madalya kazanır ve bu zafer uluslararası çapta ünlü olmalarını sağlar, fakat kardeşlerin kavgaları da git gide artar ((Bu arada 1936 Berlin Olimpiyatlarında Adolf Hitler, koşu şampiyonu Jesse Owens kazandığında ona elini (zenci olduğu için) uzatmamıştır).

Naziler kardeşleri savaşa yollar ve Adolf bir sene sonra tekrar şirketin başına dönme izni alır, abisi ise kalır ve savaştan sonra da Rudolf Nazi geçmişinden dolayı 12 ay gözaltında kalır ve kardeşi Adolf'u suçlar. Adolf ise 1936 Olimpiyatlarında Amerikan atletlerini giydirdiği nedeniyle sorgulamardan kurtulur. Rudolf'un torunu Jörg Dassler; "Dedemin tutuklu kaldığı Savaş Kampı'ndaki bazı Amerikan askerleri yakın çevresinden biri onu ihbar ettiğini söylemiş. İlk aklına gelen kardeşi Adolf olmuş.''

Savaşın ardından bile kavgalar bir türlü bitmek bilmez ve 1948'de Rudolf kendi şirketini kurmaya karar verir. Yakışıklılığı ile tanınan Rudolf'a çevresinde "Puma" lakabı ile tanınırdı ve ilk önce "Ruda" ismini düşünse de (kardeşi gibi isminin baş harfleri RUdolf DAssler) lakabini kullanmaya karar verir ve 12. Mart 1948'de PUMA şirketi ortaya çıkar.

Adi ise şirketin ismini kendi isim ve soy isminin baş harflerini kullanarak, 18 Ağustos 1949 yılında şirketin ismini ADİDAS olarak değiştirir. Tam 47 işçisiyle uzun bir maratona başlar ve Adidas'ın meşhur 3 çizgisinin telif hakkını alır ve büyük özen ve titizlikle çalışmalarını sürdürür. Amerika için buz okey ayakkabıları üreterek büyük başarı elde eder ve müşterilerine memnun etmek için ayaklarına kadar gider. Bu geleneğini ölene kadar bozmamıştır.

Herzogenaurach şehrini ikiye ayıran Aurach nehrinin bir tarafında Adidas, diğer tarafında Puma binaları şehri ve hatta halkı adeta iki kampa ayırır. Puma'cıların yerleri sabittir ve asla Adidas'cılar tarafından ziyaret edilmez; kafeler, marketler, fırınlar...Hatta karşı tarafa kız bile verilmez (şaka değil). Şehir "eğik boyunların şehri" olarak tanınır; çünkü insanlar konuşmadan önce ayakkabıya bakarlarmış, acaba Puma mı Adidas mı diye ("Almanya'nın en büyük aile kavgası" manşeti altında gazetelere bile yansır).

Ayrıca Adi Dassler 1954'te Bern'de yapılan FIFA Dünya Kupası'nda Alman takımını giydirir. Bu maç "Bern Mucizesi" olarak tarihe geçer. O gün hava çok yağışlıdır. Takım Macaristan'a karşı 0-2 geridedir. İkinci yarıda takım Adi'nin yeni "çivili" ayakkabı modelini giyer ve 2-2 beraberlik sağlar. Ardından maçın bitmesine beş dakika kala 3-2'lik skorla şampiyon olup, "Bern'in Kahramanları" olarak tarihe geçerler. Bu beklenmedik galibiyet sadece Adidas markasını dünyaya tanıtmaz, aynı zamanda İkinci Dünya Savaşından büyük zararla çıkmış ve yaralarını saramamış Almanya için büyük coşku kaynağı olur. Anlayacağınız dünya tarafından dışlanmış Almanya yıllar boyunca sağlamaya çalıştığı birlik beraberliği 90 dakikalık bir maçla tekrar sağlamıştır ve hala 7'den 77'ye herkes "Bern mucizesini" bilir Almanya'da.

Her iki markanın başarılarını biliyorsunuz zaten, ama gerçek olan şu ki; neredeyse Kabil ile Habil boyutunda olan bu kardeş kavgasının getirdiği ölümüne rekabet olmasaydı, Adidas ve Puma bu kadar başarı elde edemezdi. Bu kavga onları tetikledi ve hayatları boyunca rekabet içinde kalmalarını sağladı. Rudolf 1974 yılında vefaat eder, ardından 1978'de Adolf. Ölene kadar barışmazlar. Oğulları tıpkı babaları gibi rekabeti ve kavgayı sürdürür, ardından da torunları.

Mutlu son ancak 2009 yılında olur: Altmış yıllık rekabet Puma ve Adidas şirket çalışanları arasında sembolik bir dostluk maçıyla sona erer. 

 

 

Filmi bile çekilmiştir. İnternet de bulabilirsiniz. Aşağıda çekilen filmin fragmanı:

Kommentar schreiben

Kommentare: 0