· 

ANADOLU İNSANIM

Anadolu insanım; cana yakındır, misafirperverdir. Bu topraktan ekmeğini çıkarandır, "vatanım" deyip, canını bırakandır.

 

Kurtuluş Savaşınında yedi cephede savaşandır.

 

Anadolu İnsanım; Kürtçe ahıt yakandır. Arapça şarkı söyleyendir. Abhazca şiirler okuyandır. Ermenice tartışan, Çerkezce fıkra anlatan, Mevlana'yla aşka gelip, Nasreddin Hoca'yla kahkaha atandır.

 

"Ah bir ataş ver/cigaramı yakayım" Türküsünde hüzünlenendir. "Şemmame" ile dans edendir. Halay, horon çekmek için el ele verendir...

 

Yunus Emre'yi, Aşık Veysel'i, Şemsi, Hacı Bektaşi Veli, Köroğlu ve nicelerini yüreğinde taşıyandır...

 

Bir kahvehanede herkes Anadoluludur...

Kürt, Arap'la tavla atarken, Türk yanda oturup izler. Çerkez ile Laz'ın piştisi bitmez akşama kadar. Zaza ile Musevi derin sohbete dalar, Rum onları izler. Ermeni ise çayını yudumlarken, ufuklara dalar...

 

Tarlada kadınlar ter döker, aynı toprak için. Çocuklar aynı harfleri öğrenmek için çamurlu yolları aşar. Muhtarı vardır köylerin... O, asker oğlundan mektup bekleyen anaların habercisidir...

 

Sınırları yoktur Anadolu İnsanımın...Mardin'den kalkar, Konya'da inşaatta çalışır. Afyon'daki genç Van'da üniversiteye gider. Daha dün Adana'nın pamuk tarlasında çalışırken ''şehre'' yelken açar...

 

İstanbul onlar için "taşı toprağı altın" olan umut kapısıdır...Anadolu'nun her yerinden bir parça vardır içinde. Tıklım tıklım doldurulmuş gibidir. Sokakta yürürken onlarca yığın insan gözünüze çarpar. Korkar onlar İstanbul'dan. Onlar için kahpe tuzaklarıyla dolu, berduş yuvası, zenginler şehridir.

 

Tavuk besleyemez evinin önünde. İnekleri ovaya çıkaramaz. Kapı önünde komşusuyla konuşamaz. Domates ekemez tarlasına. Her yer taştır. Her yer toz duman İstanbul'un. Korkar bu yüzden, geri dönmek ister. Kimisi kötülerin elinde kararır, kimisi kaçar İstanbul'un o pis ellerinden.

 

Anadolu insanı deriz biz onlara. Namuslu, şefkatli, ürkek, cahil, ağır başlı, hatta elindeki son somon ekmeğini paylaşacak kadar tok...

 

Yani Anadolu insanım; "Ayakkabıları çıkarayım mı, secde kirlenmesin" diyendir...

 

İşte budur benim ANADOLU İNSANIM...72 millete kucak açan, bağrına basandır!

Kommentar schreiben

Kommentare: 7
  • #1

    Gamze (Sonntag, 16 Dezember 2018 15:50)

    Çok beğendim Arzu. Yüreğine sağlık...Bir çatı altında hep barış içinde yaşamak dileğiyle...

  • #2

    H.D. (Sonntag, 16 Dezember 2018 15:56)

    Biraz ütopya olmuş...Söz ettiğiniz Anadolu İnsanı tarihe karıştı...Onun yerine maalesef cahil, dinci, kitap okumaz, Arap kültürünü benimsemiş, ötekileştiren, kurnaz insanlar kaldı.

  • #3

    Y. Şahin (Sonntag, 16 Dezember 2018 17:31)

    Ellerine sağlık Arzu. Benden önceki yorumcuya katılıyorum. Maalesef durum öyle

  • #4

    Arzu Ş. (Sonntag, 16 Dezember 2018 19:04)

    Sağolun arkadaşlar. Farkındayım genel tablonun değiştiğine; ancak ANADOLU İNSANININ özünde tüm bunlar mevcut. Koşullar insanları değiştirmiş olabilir, ama insanlar zamanla özüne dönerler. Karamsar bir tablo çizmek istemedim...Sevgiler

  • #5

    kubilay (Sonntag, 16 Dezember 2018 23:15)

    Bu siyasi bir yazi değil özlenesi bir tablonun yazıya dökülmüş hali...Emeğine farkındalığını saglik

  • #6

    Tevfik (Montag, 17 Dezember 2018 11:20)

    insanların özünde iyi olduğna inanmak idealist bir görüş ola bilir, ama bunu yaşamak, öğretmek, hatırlatmak, yorulmadan dile getirmek iyilerin vazifesi. Ellerine yüreğine sağlık Arzucum

  • #7

    Arzu Ş. (Montag, 17 Dezember 2018 13:21)

    Çok teşekkür ederim Tevfik dostum...