· 

Türkiye'de ADALET

 

"En mükemmel adalet vicdandır." Victor Hugo

Adalet Tanrıçası Themis'i bilirsiniz. Bu bakire kadının gözleri bağlı, bir elinde terazi, diğer elinde kılıç tutuyor. Hukuk Fakültesi birinci sınıf öğrencilerin ABC'si dir Themis.

Bana soracak olursanız, nazar boncuğu yerine her eve bundan bir tane lazım derim. Belki insanlar baktıkça vicdanlarının sesini dinlerler; çünkü dünyamızda ve özellikle ülkemizde adaletsizlik almış başını gidiyor.

Terazi; Adaletin eşit ve dengeli şekilde dağıtılmasını...Kılıç; Adaletin keskinliğini...Bağlı gözler; Adaletin tarafsızlığını... Bakirelik; Adaletin bağımsızlığını simgeliyor.

Bu adalet terazisini dengede tutmak zordur. Ülkemizde ne yazık ki sadece günümüzde değil, yıllardır adaletsizliğe gölge düşmüştür. Toplumsal çıkarları kendi kişisel çıkarlarından daha üstün tutan, dürüst ve onurlu olmayı ilke edinen lider ve hukuk anlayışı yok ülkemizde. "Adalet mülkün temelidir" sadece sözde var, özde değil!

Soldaki resimdeki heykel Danimarka'lı heykeltraş Jens Galschiot'un eseridir. Bu heykel, Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da duruyor. Heykelin yanı başında şu sözler yer alıyor: "Bir adamın sırtında oturuyorum. Bu yük altında eziliyor. Ona yardım etmek için her şeyi yaparım. Sırtından inmediğim sürece." Justitia (Batı'nın Adalet Tanrıçası)

Bazen bir fotoğraf bin söze bedeldir türünden olan bu eser, dünyada adaleti gösteren en iyi heykeldir. Üçüncü Dünya Ülkelerini temsil eden zayıf Afrikalının sırtında kapitalist ülkeleri temsil eden şişman zengin. Elinde ise Themis'in Adalet Terazisi. Sanatçı burada ironik vurgu yapmış; çünkü çoğu güçlü ve zengin insanlar gerçekten adil olduklarını zannederler. Zaten herkese sorsak herkes iyi ve adildir. Peki herkes iyi ve adil ise, bunca kötülük, felaket, savaş ve adaletsizlikler Marslılar tarafından mı yapılıyor?

Türkiye'de adalet yıllardır; "The person you have called is not available" statüsünde. Arasan da adaleti bulamazsın. Cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz, ama nimetlerinin değerini bilmedikten sonra, adalet olmadıktan sonra neye yarar?

Anlayacağınız herkes adalet adına nutuk okuyor, öğütler veriyor, sütten çıkmış ak kaşık rollerine bürünüyor, ama gerçek olan şu ki; Ülkemizde adaletin A'sı bile yok. Varsa da yolu paradan geçiyor. Paran varsa, adalette senden yanadır! Burada en ironik durum ise, ülkenin ADALET ve KALKINMA Partisi tarafından yönetilmesi. Bu kadar ironiye gülelim mi, ağlayalım mı bilemedim...Aşağıdaki rapora bakarsak pek gülünecek bir tarafımız yok.

Dünya çapında hukukun üstünlüğünün geliştirilmesi için çalışan "Dünya Adalet Projesinin" (The World Justice Project - WPJ) 102 ülkeyi değerlendirdiği 2015 raporu çıktı. Bilin bakalım Türkiye kaçıncı sırada? 82'nci sırada. Lübnan, Madagaskar, Zambiya ve Tanzanya gibi ülkeler bile bizden daha üst sıralarda yer aldılar. En üst sıralarda İsveç, Yeni Zelanda, Norveç, Danimarka gibi ülkeler yer alıyor. Enteresan raporun tümünü buradan inceleyebilirsiniz: http://worldjusticeproject.org/open-government-index

Sizi bilmiyorum, ama ben pek şaşırmadım bu sonuca, çünkü tecavüzcüyü salıveririz, ama ekmek çalanı içeriye atarız. Katiller kameralarla görüntülenir, nefsi müdafa derler. Küçük çocukları zorla evlendirirler, örf adet derler. Ergenekon derler, Balyoz derler FETÖ derler insanları senelerce hapislerde çürütürler. Hak ararsın, özgürlük dersin, çevre dersin, isyana teşvik etmek olur derler. Kısacası: Katillerin, hırsızların el kol sallaya sallaya gezdiği bu ülkede adalet kavramı çoktan anlamını yitirdi Dışarıdan bakanların ancak gözlerini boyarız; IMF borçlarını sildik, artık kimseye borcumuz yok halimallah, ama borçlar nasıl silindi diye çıkıp soran yok. Ülkenin yarısı yabancılara, diğer yarısı ise ülkemizin zengin kurumlarına satıldı. Borcumuz sıfırlandı, ama bedeli ağır oldu. Değişen nedir peki? Değdi mi?

Türkiye'de nüfusun yüzde biri toplam mal varlığının yüzde 54'üne sahip ise burada bir dur demek lazım. Bir tarafta insanlar bolluk içerisinde yaşarken, diğer tarafta yarın karnımı nasıl doyururum diyorsa, o zaman adalet söz konusu olamaz! Dünyanın en pahalı mazotu, elektriği ve pasaportu bizde. Devlet Baba vatandaşına pasaportu vermiyor, resmen satıyor!  Ayrıca ülkemize kocamaaaan saray yaptırmışsın, ülkene bu yakışır demişsin besbelli, ama içinde adalet olmadıktan sonra neye yarar?

Peki insanoğlu devletin varlığına niye katlanır?

Vergi alan, her şeyimize karışan bir organizasyonun varlığı niye katlanılır bir hal alır ki? Ancak güvenliğimizi sağlayıp, suçluları hak ettikleri cezayı verdiğinde, sınırları içerisinde adaleti sağladığında devletin varlığı anlam kazanabilir. Dünyada adaletsizlik genel anlamda var elbette, çünkü insanın olduğu yerde dört dörtlük adalet olamaz; ama buna rağmen başka toplumlar neden bizden daha iyi şartlar altında yaşıyorlar ve neden daha mutlular? Mevzu bu...Bunun üzerinde bir kafa yormak lazım...

Arzu Şen

Kommentar schreiben

Kommentare: 0